LCD TV Sayesinde Kaynımın Çıtır Karısını Siktim

by admin
59 Görüntülenme
Eli Bankacıyla Karımı Aldattım

Herkese selam dostlar, ben Ömür, 38 yaşında ve 1,75 boyundayım, konutluyum. Sizlerin yollamış olduğu sex öykülerini büyük zevkle okuyorum, hepinize teşekkürler. Ben de bir sex anımı yazıp, sizin de güzel müddet geçirmenizi istedim.

Yazın eşimle tatil için Sivasa, kaynımlara gittik. Güzel beş, hal hatır, dolaşmalar derken 1 hafta geçmişti. Kaynım resmi dairede çalışıyor, karısı da evhanımı, geçinip gidiyorlar. Akşam konutta TV izlerken kaynım, “Enişte yarın alışveriş merkezinde büyük indirim varmış, TV ’ler yarı maliyetine, yarın ablamla gidip bana bir 106 ekran HD LCD TV alırmısınız?” dedi, ben de, “Olur!” dedim. Eşim hemen, “Ben kavramam, Hülya ile gitsinler, Hülya hoşlansın alsın!” dedi. Bu arada Hülya kaynımın karısı, 27 yaşında, minyon tipli, 50 kilolarda, sarışın, beyaz derili, hoş bir bayandır. Hülya da, “Abla çocuk ne olacak?” dedi. Hülyanın bir çocuğu var ve henüz 1 yaşında. Eşim, “Çocuğa ben bakarım, siz gidin alın!” dedi. Eşimin bu önerisini onayladılar.

Sabah erkenden kaynımın karısı Hülya ile mağazaya gittik. Mağzanın önü çok kalabalıktı, ulus birbirini ezecek vaziyetteydi. Natürel yarı maliyetine TV almak için sabah 6 dan beri bekliyorlar. Hülya, “Enişte kalabalıkta birbirimizi kaybetmeyelim!” diyerek koluma girdi. Bu biçimde mağzanın açılmasını bekliyorduk. Gitgide kalabalıklaşıyordu ve biz kalabalığın bütün ortasındaydık. Kol kola olmamız birşey ifade etmiyordu, ayrıca Hülyanın da artta erkekler vardı, rahatsız olduğu suratından muhakkak oluyordu. “Enişte çok kalabalıklaştı, ezileceğim, en iyisi önüne geleyim!” diyerek önüme geçti. Ben de ellerimi omuzuna koyarak Hülyayı muafaza ediyordum. Kalabalık sıklaştıkca Hülyayla bedenlerimiz bütünleşiyordu. Hülyanın boyu kısa olduğu için kalçası altta kalıyor, beli önüme dek geliyordu. Beden ısısını ve kokusunu seziyordum. Benim yarak ayaklanmaya başladı, ister istemez beline sürtünüyor, yarağım kalktıkça da zevk alıyordum. Bazen dizlerimi kırarak sürtünüyor, kalçalarının arasına denk getiriyordum…

Hülyanın huzursuzluğu çoğalmıştı, ama yapacak birşey yoktu. Bir ara kafasını çevirip, “Enişte istersen bırakıp eve dönelim?” dedi. Ben de, “Bekledik bukadar!” deyince sustu. Benim yarak artık iyice kıvamına gelmiş, nerdeyse boşalacak gibiydim. Ellerimi Hülyanın beline doladım, ses çıkarmadı. İkimizde de kumaş pantolon ve tişört vardı. Ben yarağımı alt doğru indirince, pantolon kumaş olduğu için çadır kurmuştum. Dizlerimi kırınca Hülyanın götüne bütün denk geldi. Bana dönüp kaşlarını çatıp baktı. Ben de yapacak bir şey yok! gibi omuzlarımı kaldırarak tebessümünce, tekerrür önüne döndü. Ben sürtünmeye devam ediyordum ve boşalmasınırına gelmiştim. Hülyayı kendime iyice bastırınca direnemedim ve boşalmaya başladım. Pantolonumun önü batmıştı…

Mağzanın kapısı açıldı, artık içeri giriyorduk. Sonunda girdik de. Önüme baktım, ıslaklık muhakkak oluyordu. Çeper güç LCD TV ’lerin olduğu kısma gittik. Hülya göz ucuyla önüme bakıyor, ıslaklığı görüyordu. Ben de başkaları görmesin diye tişörtümü pantolondan çıkarıp önümü kapatmaya çalışıyordum. İndirimdeki LCD TV ’leri arıyorduk, ama gizeme bize gelene kadar hepsi satılmıştı. Zati çok az rakamda varmış. Misyonluya sorduk, “Yarın tekerrür gelecek!” dedi. Biz de küçük tefek alış veriş yapıp eve gitmek için mağzadan çıktık.

Hülya hiç konuşmuyor, sual sorarsam kaçamak yanıt veriyor, bazen de bana çaktırmadan önüme bakıyordu. Eve geldik, ben eşime, “Hava çok sıcak ve mağaza çok kalabalıktı, acil duş almam gerekli!” diyerek banyoya kendimi attım. Sikim yine dikeldi, ama 31 sürüklemeyecektim, kinimi gece Hülyayı hayalleyerek karımı sikmeye gizleyecektim. Eşim külotumdaki dölleri görmesin diye duş aldıktan sonra külotumu da elle yıkadım ve banyodan çıktım. Ben çıktıktan sonra Hülya, “Ben de çok terledim, ben de bir duş alayım!” diyerek banyoya girdi. Hülya da duşunu alıp çıktıktan sonra, ben traş olmak için tekerrür banyoya gittim. Traş olurken usuma geldi, hemen kapıyı kilitledim, lekeli camaşırların içinde Hülyanın çamaşırını aradım ve külotunu buldum. Onun da külotu ıslanmıştı. Benim külota baktım, ben sıkıp öylece çamaşırların içine atmıştım, oysa külotum açılmıştı. Demek ki Hülya da benim külotuma bakmıştı. Traş olup banyodan çıktım…

Akşam kaynım geldi, “Ne yaptınız?” diye sordu. Ben de, “Kalmamış, yarın tekerrür gelecekmiş, bu kere de siz ablanla gidin alın!” dedim. Kaynım da kabul edince, “Ama sabah erken gidin yoksa gençden kalmaz!” dedim. Tamam dediler. Uyuma zamanı gelmişti, eşimle gittik yattık. Yatağa girer girmez hemen soyunup karıma sarıldım ve onun külodunu sıyırdım. Karım da, “Dur azıcık, yatsınlar da öyle sikişelim!” dedi. Benim sabrım yoktu, ısrar ettim. Karım, “Herif bu ne seri? Kudurdun mu?” dedi. Ben de, “Buranın havasından herhalde!” diyerek karımın külodunu çıkarıp amına yarağımı soktum. Karım, “Evvel azıcık sevişseydik ya?” dedi. “Sonra sevişiriz!” deyip sikişmeye başladık. Bir vakit sonra karımı üste çıkartıp yarağıma oturttum, zira bu biçimde karım hiç katlanamaz, hemen boşalır. Karım boşalınca altıma alıp sikerek ben de boşaldım. Azıcık içinde durduktan sonra kalktım, yarağımı yıkamak için, ışığı yakmadan WC ’ye gittim. Kaynımın yatakodasının önünden geçerken Hülyanın inleme sesi dinleniyordu. Demek ki Hülya da etkilenmiş ki, kocasıyla zevkle sikişiyordu. WC ’ye girip çıktım, karımın yanına gidip yattım.

Sabah uyandığımda karım ve kaynım gitmişlerdi. Eşofmanla banyoya gidip duş aldım. Hülya da kahvaltı hazırlamıştı. Yıkandığı saçlarının ıslaklığından muhakkak oluyordu. Hülyanın altında pijama ve üzerinde askılı penye bir tişört vardı, südyen de giymemiş, memelerinin uçları muhakkak oluyordu. Bende ise eşofman ve üzerimde atlet vardı. Hülya mutfakta yürürken götüne baktıkça benim yarak kalkmaya başladı. Öyle kıvırarak yürüyordu ki, götünün tüm kıvrımları muhakkak oluyordu. Basmakalıp yürüyüşü böyleydi, evvelden dikkat etmemiştim. Benim yarak ayaklanmaya başlamıştı ve eşofmandan muhakkak oluyordu. Ama gayet rahat hareket ediyordum vede bu gün ne olursa olsun Hülyayı sikeceğim diyordum kendi kendime. Birdaha bu fırsat elime geçmezdi.

Hülyayla kahvaltıya oturduk. Çocuk kucağındaydı. Kahvaltıyı yaptık. Çocuğu hoşlanma mazeretiyle kucağından alırken memelerine dokundum, o da göz ucuyla bana baktı. Çocuğu aldım salona gittim. Hülya da işini tamamladı geldi, “Çocuğu yattıracağım, verirmisin?” dedi. Ben çocuğu verirken gençden memelerine dokundum. Çocuğu alıp odasına götürdü, yattırıp geldi. Ona, “Bizimkiler ne zaman gitti?” dedim. “1 saat oluyor.” dedi. Ben de, “Ooo, akşama ancak kazançlar!” dedim. Hülya da, “Evet, ben en iyisi şimdiden akşamyemeğini hazırlayım!” dedi ve mutfağa gitti. Azıcık salonda durduktan sonra ben de mutfağa gittim. Hülya ocakta birşeyler yapıyordu. Arkadan yaklaştım ve “Ne yapıyorsun?” dedim. “Yemek!” dedi. Ben önümü kalçalarına yaslayınca birden döndü ve “Ya enişte ne yapıyorsun sen?” dedi. “Hiiiç!” dedim…

“Enişte, yaptığın olmuyor ama!” dedi. Pişkince, “Ne yapıyorum ki?” dedim. “Daha ne yapacaksın ki? Mağzanın önünde, burada… Şu önünün haline baksana! Hiç gizlemiyorsun da!” dedi. “Ne yapayım, sana sabredemiyorum!” dedim ve sarıldım. “Enişte yapma, hem dinlense ne oluruz biliyormusun?” dedi. “Kimduyacak kız? Konutta bir sen, bir ben varım!” dedim ve dudaklarına yumuldum. Hülya kaçmak istedi, ama vazgeçmedim. “Yapma enişte, kazançlar şimdi!” dedi. “Akşama anca kazançlar, o zamana kadar da seni 5 kez sikerim!” dedim ve tekerrür dudaklarına yapıştım. Hülya bir vakit sabrettikten sonra karşılık vermeye başladı. Öpüşerek hole çıkmıştık, duvara dayadım bunu, kollarını yukarıya kaldırdım, parmaklarımızı birbirine kenetledim, bacağımı amına sürtüyor, dudaklarını emiyordum…

Tişörtünü çıkardım, memelerini tek tek ağzıma alıp emiyordum. Altlara indim, pijamasını külotuyla beraber indirip çıkardım. Ayak bileklerinden yalamaya başladım. Yavaş yavaş yalayarak yukarıya çıkıyordum. Amının çevresinde dilimi gezdirdim. Hülya da bacaklarını ayırdı. Dilimi am dudaklarında dolaştırınca inlemeye başladı. Kafamı saçlarımdan yakalayıp amına bastırıyordu. Amını yalarken bu arada ben de soyundum. Önünde oturdum, bacaklarını omuzuma aldım, amı ağzıma gelmişti. Dilimi amının içine sokuyor, çıkarıp amının çevresini emiyor, tekerrür amına dilimi sokuyordum. Amı minicikti. Ayağa kalktım ve omuzumdan indirdim. Bacaklarını belime sararak, dudak dudağa öpüşüp dillerimizi emiyorduk. O durumda yatak odasına gittik…

Yatağa yatırdım. Ayak parmaklarını tek tek emiyor, yalıyordum. Hülyanın inlemeleri çoğalmış, soluk alışları süratlenmişti. Yalayarak amına geldim. Bacaklarını yukarıya kaldırdım, amıyla göt deliği kabak gibi ortaya çıktı. Am dudaklarını yalayarak göt deliğine indim. Göt deliğini vakumlayarak emiyor, dilimi içine sokmaya çalışıyordum. Muhakkak ki götten hiç yememişti. Ben sırayla amını ve göt deliğini yalarken Hülya titremeye başladı, boşalıyordu. Amı vıcık vıcık am suyula ıslanmıştı, hepsini yaladım. “Oooohhh, gevşedim benenişte!” dedi, fakat ben emmeye devam ediyordum. Yalayarak yukarıya çıktım, memelerini emiyordum. Boynuna geldim. Boynunu emerken, “Moratırsın, fazla emme oraları!” diye mırıldandı. Göğsünün üstünde doğruldum, ağzına yarağımı getirip dudaklarına sürtmeye başladım. Ağzı okadar kücüktü ki, yarağımın kafasını ağzına alamıyor, yalnızca uç kısmını emiyor, dil dolaştırıyordu…

Tekerrür altlara, amına indim, tazecik amını yalamaya doyamıyordum. Hülya da artık sabırsızlanarak, “Yeter artık, sok ne olur yarağını!” diye inliyordu. Önünde doğrularak yarağımı amına sürtmeye başladım. Kafasını soktum. Alıştırarak sokuyordum. Hülya altımda kıvranıyor, “Ooooohhh çok hoş!” diye inliyordu. Yarağımı sonuna kadar soktum. Amı okadar dardı ki, yarağımı sımsıkı sarmıştı. İleri geri yaparak, amının sularının da takviyesiyle içi iyice kayganlaşmıştı. Artık rahatça girip, yarıya kadar çıkarıp, tekerrür sokuyordum. Hülya da, “Oooohhh canımmm, çok hoşmuş yarağının tadı, içimi yakıyor, sookkk, kökle amıma!” diye inliyordu, ben de kökleyip pompalayarak sikmeye devam ediyordum…

Sonra yatağa ben sırtüstü yatıp, Hülya da yarağımı amına sokup üstüne oturdu. Götünü sağa sola kıvırıp, yukarıya alt zıplıyor, “Sik birtanem, soookkk!” diye inliyordu. Ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, kafamı kaldırıp emiyordum. “Enişte mağzanın önünde yarağın nasıl kalkmıştı öyle, neredeyse pantolonumu yırtacaktı!” dedi. Ben de, “Pantolonunu değil göt deliğini yırtacağım şimdi!” deyip götünü parmaklamaya başlayınca, Hülya zıplamalarını süratlendirdi. Ben de süratlendim ve aynı anda beraber boşalmaya başladık. Ben öyle boşalıyordum ki, döllerim bitmek öğrenmiyordu. Hülya üstüme yığıldı kaldı, yarağım hali hazırda amındaydı. Bir vakit sonra yarağım amından çıktı, Hülya da üstümden kalktı. Amından döller süzülüyor, bacaklarından alt akıyordu. Elini amına yakalayıp koşarak banyoya gitti, belden altını yıkayıp geldi. Ben de kalkıp yarağımı soğuk suyla yıkayıp geldim…

Yatakta birbirimize sarılmış uyuyorduk ki, çocuk ağladı. “Ben mamasını yedirip geleyim!” diyerek kalktı ve çocuğun yanına gitti. Hülya çocuğuyla ilgilenirken ben de dinlenmiş oldum. Benim yarak tekerrür ayaklanmaya başlamıştı dahi. Elimle yarağımı sıvazlayarak iyice kaldırdım ve “Hülya bitmedi mi işin daha?” diye seslendim. “Az kaldı, azıcık sabırlı olsana!” dedi ve bir vakit sonra üryan haliyle yanıma geldi. “Baksana şunun haline!” diyerek yarağımı gösterdim. “Bu ne yaa enişte? Ne azgın şeymiş bu, gençden mi amistiyor?” dedi. “Hem am istiyor, hem de göt!” dedim. “Am olur da, göt olmaz!” dedi ve dudaklarımız birleşti. Hülya artık çekinmiyor, karımmış gibi davranıyordu. 69 olmuştuk. Hülya benim yarağımı emerken ben de onun amını yalıyor, göt deliğini okşuyor, götüne parmağımı sokmaya çalışıyordum. Göt deliğini iyice tükürükledim, işaret parmağımı göt deliğine soktum. Götünü parmaklayarak amını yalıyordum…

Sonra 69 ’dan çıkıp düzeldik, öpüşmeye başladık, boynunu ve göğüslerini emdim, yalayarak amına indim. gençden amının suları akıyordu. Hülyayı yüzüstü çevirdim, karnının altına yastık koydum, o da götünü yukarıya kaldırdı. Suları akan amını yaladım. Göt deliği kıp kırmızıydı, göt deliğine ağzımı kapadım, emiyor dilimi içine sokuyordum. Hülya, “Çok güzelime gidiyor, fakat vazgeç götümü de amımı sik, hadi canım, her an gelebilirler, yarım kalmak istemiyorum!” dedi. Doğruldum arkadan amına sokmaya başladım. Amı okadar hoştu ve sikmeye doyamıyordum, ama gençden de usum götündeydi. Yarağımı amından çıkarıp göt deliğine yaslayınca, ileri çekilip, “Orası olamaz enişte, hiç vermedim ordan! Hem alamam, seninki çok büyük, yırtarsın, can veririm inan ki!” dedi. Ben ısrar edince, “Tamam, yalnızca kafasını sınayalım, olursa hepsini alırım! Ama evvel hoşça krem sür!” dedi…

Aynanın önünde duran kreme uzandım aldım, göt deliğine iyice sürüp parmaklamaya başladım. Şimdi parmağım daha rahat girmişti. Evvel bir parmağımı, sonra ikinciyi soktum. Götü iyice alışmış ve açılmıştı. Parmaklarımı sürükleyip yarağımın kafasını göt deliğine denk getirdim, hafif yüklendim. “Enişte yavaş ne olursun! Alıştırarak sok!” diyordu, ben de benzerini uyguluyordum. Kafası girince, “Aaahhh!” dedi. “Acıdı mı kız?” dedim, “Azıcık…” dedi. İleri geri yaparak yavaş yavaş sokuyordum götüne. Sonunda köküne kadar soktum, hafif hafif ileri geri yaparak götünü sikiyor, parmaklarımla da amını okşuyordum. “Bak gördün mü canım, aldın işte!” dedim. “Evet aşkım, o kocaman yarağı götüme aldım ya, artık can vermem! Sik götümü aşkım, süratli sik!” diye inliyor, zevk alıyordu. Götten yarağımı bütün çıkarmadan, kafasına kadar sürükleyip, geri sokuyordum…

Hülyanın amı gençden sulanmış, parmaklarımı nemlendirmişti. O ana kadar kaç kez boşaldığını saymadım, ama gençden inlemeye başladı, “Oohh bittim ben Enişteeee! Hadi sen de gel, mağzanın önünde boşaldığın gibi boşal, ama bu sefer götüme boşal, doldur götümü döllerinle enişte!” diye inliyordu. Hülyanın bu sözleri beni tarik ediyordu, dahada süratlendim ve “Geliyorum aşkım!” diyerek Hülyaya kenetlenip götünün içine boşalmaya başladım. İkimiz de bitmiştik. Boşaldıktan sonra azıcık dinlendik, sonra kalkıp sırayla banyo yaptık. Hülya bacakları ayrık ayrık yürüyordu. “Nasıl yürüyorsun kız?” dediğimde, “Ne yapayım, götümü dağıttın! Ama pişman değilim, götten yemenin bu kadar hoş olduğunu öğrenmiyordum!” dedi.

Karımla kaynım şüphelenmesinler diye, onlar gelmeden konuttan çıkıp çarşıda gezdim, akşam eve geç geldim. Geldiğimde kaynımın istediği LCD TV ’yi almışlardı, sevinçle hep birlikte TV izledik. Öbürlerine çaktırmadan bazen Hülyayla göz göze gelip buse atıyordum. Hülya bir ara çerez getirmek mazeretiyle kalktı ve kaşgöz işaretiyle beni mutfağa çağırıp, “Sakın birdaha buse atma enişte, valla birdaha vermem! Hem görürlerse ikimizin de ocağı söner!” diye uyardı. “Tamam aşkım, daha dikkatli olurum!” deyip, Hülyanın götünü avuçladım ve elimizde çerezlerle salona gittik.

Hepinize iyi sikişler.

Benzer Escortlar

Yorum Yap



maltepe escort ataşehir escort kartal escort pendik escort kadıköy escort anadolu yakası escort ataşehir escort